Meyyitzâde (ölünün oğlu): Mezarda annesini emen bebek

Sultan III. Mehmed zamanında Osmanlı İmparatorluğu Avusturya üzerine Eğri seferini düzenler. Tarihler 1596 yılını göstermektedir. Osmanlı askerleri Eğri önlerinde savaşırken aralarında kırkına yaklaşmış, şakaklarında aklar oluşmaya başlamış bir sipahi vardır. Aklı sık sık İstanbul'a kayan bu asker geride bıraktığı hamile eşini düşünmektedir. Meğer bu sipahi savaşa gelirken eşini ve karnındaki çocuğunu emanet edecek kimsesi olmadığı için "Ferman padişahın!"
deyip yola koyulurken iki rekat sefer namazı kılar. Sonra Allah'a şu şekilde yalvarır:
     "İlâhî! Hâlim sana mâlumdur. Kalbime öyle geliyor ki ben seferden dönmeden şu hanımım doğuracaktır. Artık eşim ve çocuğum sana emanet."
     Kendisi sefere gider gitmez hanımı hastalanır ve dört ay sonra, daha çocuğunu doğurmadan vefat eder. Mahalleli onu getirip mezarlığa defnederler. Ancak kadının karnındaki çocuk henüz sağdır. Annesi mezara gömüldükten birkaç gün sonra Allah'ın hikmeti ve yardımıyla dünyaya gelir, annesinin göğsüne yetişerek emmeye başlar. 
     Bu arada Eğri seferi bitmiş ve Ordu-yı Hûmayun muzaffer olmuştur. Padişah uzun süre savaş meydanında kalmaz ve yeniçerinin hanımının vefatından bir hafta kadar sonra asker İstanbul'a döner. Soluğu hemen evinde alan sipahi evde kimseyi bulamaz ve komşularından hamile karısının geçen hafta vefat ettiğini öğrenir. Ancak bu habere inanamaz ve durmadan "Olamaz!" diye sayıklar "Ben çocuğumu Allah'a emanet etmiştim. O benim emanetimi korurdu."
     Sonra komşuları onu karısının mezarına götürürler. Sipahi mezara gidince üzüntüsünden toprağa sarılıp ağlamaya başlar. Bir müddet sonra hali başkalaşır ve ağlamayı kesip kulağını toprağa dayayarak mezarı dinlemeye başlar. Nihayet içeriden bebeğinin masum çığlıklarını duyar ve yanındakilere bağırır: "Bre! Kazma kürek getirin, evladım aşağıda sağdır!"
     Hemen kazma kürek getirilip mezar açılır. Gördükleri manzara akıllara ziyandır. Erkek bir bebek annesinin çürümeye başlamış olan vücuduna yapışmış, sağ göğsünden süt emmektedir. Hayret edilecek bir başka durum ise annenin vücudunun rengi ve şekli değişmeye başlamasına karşın sağ göğsünün olduğu gibi korunmasıdır. Bu mucize karşısında çok şaşıran baba hemen mezara inip çocuğu alır, onu bağrına basar, öper, koklar ve daha sonra eşinin mezarı fatihalarla yeniden kapatılır, baba çocuğuyla evine döner.
     Temiz yüzlü ve zeki biri olan bu çocuğa ölü kadının oğlu anlamında "Meyyitzade" denilir.

Yorumlar